Su ve Biz
Bugün su ile bir belgesel izledim muhteşemdi.
Beni etkileyen bölümlerini burada yazıp ulaşması gereken kişilere ulaşmasını diliyorum.
Nükleer enerji için toplantı yapan bilim adamları masa üzerinde duran suyu içmekten başka bir gıda almıyorlar. Ama hepsi zehirleniyor. Suya yüklemiş oldukları etkiler suyun hafızasını değiştiriyor.
Su doğada kıvrımlı olarak akıyor. Ancak evimize gelene kadar geçtiği boru sisteminde sürekli dik açılarla evimize ulaştığı için. Ayrıca geçerken etrafındaki insanların enerjisinden etkilenerek suyun hafızası kirleniyor. Vücut banyo esnasında 1,5 lt suyu emerek bünyesine alıyormuş. İçilen sular bekletildiği için su ölü hale geliyor. İslam dininde yemek yemeden önce veya bir şey içerken besmele okunarak suya bize gelene kadar yüklenmiş olan negatif etkiler ortadan kaldırılmış oluyor.
İnsanlar birbirinden 10.000 km uzakta olsalar bile birbirleri ile etkileşime giriyorlar.
Hangi din de olursa olsun duanın frekensı 8 herz 8 hertz de dünyanın frekansı ile eşit.
Dua etmenin püf noktası inançlı olmak. Engizisyon döneminde bir rahip o zamanın önemli olan hanım efendilerinden birini hastalandırmış. Bunun üzerine adam cezalandırılıp zindana atılmış. Adama kuru ekmek ve pis su verilmiş. Normalde bunları yediğinde adamın sağlığının bozulması gerekiyormuş. Sağlığı iyi olunca adama işkence yapmışlar işkence sırasında adam Allah’a bu yiyecekler için dua etmiş ve şükretmiş. Dua ve inancın gücü ile yedikleri arındırılmış.
Gemi battığı için gemidekiler ve kaptan filikalara binmişler. Uzun bir süre okyanusta susuz kalmışlar. Ama karaya ölmeden sürüklenmişler. Kaptan gece rüyalarında etraflarındaki mavi tuzlu suyun yeşil tatlı suya dönüştüğünü gördüklerini söylemiş. Artık susuzluğa dayanamadıkları zaman okyanustan su içtiklerinde suyun tatlı olduğunu görmüşler.
Petrolün yan ürünü olan ama değerlendirilmeyen ürünü ile suyu karıştırmışlar ve insan kalbinin frekansında elektromanyetik dalga ile bir hafta yayın yaptıklarında tamamen berrak su ve petrol fazı birbirinden ayrışmış. Bu atıklar okyanuslara veriliyor. Dünyayı kirlettik. Onu temizleyecek güç içimizde. Kalbimizden ona sevgi titreşimleri gönderdiğimizde mucize diye nitelendireceğimiz durumlar bizimle olabilir.
Masaru Emoto suyu en iyi iyileştiren kelimeyi SEVGİ ve ŞÜKRAN ikilisi olduğunu tespit etmiş.
Su kendine yüklenen tüm olumsuzluklardan faz değişimi sırasında kurtuluyor. Neyse ki kurtuluyor.
Suya klasik müzik, heavy metal dinletilmiş. Aptal, senden neftret ediyorum, teşekkür ederim, seni seviyorum sözleri dinletilmiş. Olumlu olan söz ve müziklerde dondurulan su kristalleri güzel şekillerde. Ama kötü söz ve yüksek sesli müziklerde kristallar karışık ve bozuk şekillerde.
Yapılan ikinci bir deneyde 3 kaba pirinç ve su konulup bir hafta boyunca birine olumlu cümle diğerine olumsuz cümle söyleniyor. 3. ile hiç ilgilenilmiyor. deney sonunda 1. kaptaki pirinç bembeyaz su berrak ve mayalanmış. 2. kaptaki pirinç kararmış. 3. kaptaki pirinç ve su ise bozulmuş. Masaru Emoto çocuklarınızla mutlaka sevgi göstererek ilgilenin diyor.
İnsan vücudunun %75’i su bu nedenle dinlediğimiz müziğe, ağzımızdan çıkan sözlere, içtiğimiz ve yıkandığımız suya çok dikkat etmeliyiz. Aptal kelimesi bile suyu çok etkilerken sürekli küfreden insanlar kendilerine ne büyük kötülük yapıyorlar. Fark ederler umarım.
Bir hastanın kanı alınıp alyuvarları inceleniyor. Alyuvarlar yapışkanlaşmış. Doktorun söylediğine göre ileride hastalık riski yüksek. Daha sonra hastaya işlem uygulanmış su içiriliyor 12 dakika sonra kan yeniden alınıp incelendiğinde alvuyarlar olması gereken sağlıklı hallerine ulaşıyorlar.
Su dinlerde de kullanılıyor. Kutsanmış sular, vaftizler ve İslamiyette abdest almak. Hepsinde negatiften arınılıyor.
Evrende şu ana kadar su bulunan tek gezegen Dünya bu da burada var olan varlıklara Allah’ın bir armağanı olmuş. Ruhsal olarak arınmamızı kolaylaştırmak için.
Su gibi arındırıcı ve hayat verici olabilmemiz dileklerimle. Sevgiler
07.07.2013