Yaşamınızda her neyi değiştirmek istiyorsanız buradaki değişim adımlarını uyguladığınızda ancak kalıcı değişimi sağlayabilirsiniz. Diğer türlü kendinizi dönüştürmeden yapacağınız şeyler sadece geçici değişimler olarak yaşamınızda ortaya çıkar. Bu da sizin kendi yaratımınızdan vazgeçmenize neden olur.
Köklü değişimler ya da küçük değişimlerin olabilmesi temelde aynı.
Önce hayatınızın sorumlululuğunu gerçekten almanız gerekiyor. Sorumluluk almadan eyleme geçmek temeli olmayan bir ev inşa etmeye benzer. Hala yaşadıklarınızdan dolayı “… kişisinin yüzünden ben bunları yaşıyorum” cümlesi hala hayatınızda ise siz gerçekten sorumluluk almamışsınızdır, sadece kendinizi kandırma oyunu içindesinizdir. Elbette bu oyunu oynamaya devam edebilirsiniz. Oyunu oynamaya devam ettiğinizde hep birileri size bir şey yapmaya ve sizin hayatınızı etkilemeye başlayacaktır.
Değişimi sağlamak istediğiniz durum içinde olan olayları veya konuyu olduğu hali ile kabul edip, orada olan her şeyin seçimlerine saygı duymanız gerekiyor. “Varlığını ve seçimlerini kabul ediyorum, artık sende benim varlığımı ve seçimlerimi kabul etmelisin” cümlesini kendi içinizden kişi, kişiler, nesneler ve olaylara bunları sevgi içinde tekrarlayın.
Konu ile ilgili kendiniz dahil herkesi affetmeniz gerekiyor. Afedememek size egonun sunduğu negatif bir oyundur. Bu oyunda sizi ruhsal olarak geliştirmez ve dönüştürmez. Burada okuduklarınıza rağmen yine de affetmemeyi seçip kendi hayatınızı kısıtlayarak yaşamayı seçebilirsiniz. Affetmek özgürlük, kin ise tutsaklıktır.
Koşulsuz sevgi ile değişimin içindeki her şeyi kucaklamanız bu işteki en güçlü alandır. Koşulsuz sevgi, kendi var oluşunuzda sahip olduğunuz her özelliğinizle kendinizi kabul edip; o kişinin ruhsallığına ve kişiliğine saygı duyarak kendinizi koruyarak onun ihtiyacı olduğu anda onun izin verdiği ölçüde ona maddi ve manevi desteği sunmayı içerir.
Eski şartları artık kabullendiğinize ve onlarda şifalanması gereken alanları şifalandırmaya başlayacağınıza göre, değişime başlayabilirsiniz. Gerçekten değişimi isteyenler buradan sonrasını okusun.
Hayatınızdan çıkarmanız gereken en temel söylem “ben böyleyim” bu sözün enerjisi yapmak istediğiniz her yeni yaratım cümlesini ve niyetini siler. Bu inançla kaç kere “evet, amin, ve öylede oldu, oldu bile, söyledim oldu, yaptım oldu…” kelime ya da cümle kalıplarını kaç kere söylerseniz söyleyin hiç bir şey değişmez. Bana inanmıyorsanız deneyin.
Değişecek alanlardaki güzellik alanlarına odaklayın kendinizi. Bunu hayal edin ya da söyleyin. Güzelliği dile getirdiğinizde ışık varlıklar enerjileri ile sizinle olurlar, negatif yaratım cümlelerini kullandığınızda da karanlık varlıklar sizin niyetinizi yaratmanız için sizinle işbirliği yapar. Sizinle birlikte yaratım yapacak enerjisel olanı sadece sizin söylemleriniz belirler.
Değişimi sadece kendiniz için yapın bir başkasını zorlamak ruhsal yasalarda ona kazanç sağlamadığı gibi size de karmik yük yaratır. Kimseye balık vermeyin herkese balık tutmayı öğretin. Uyguladığınız yöntemi paylaşın ama onu yapıp yapmadığını sorgulamayın. Siz bir kurtarıcı değilsiniz.
Değişim istediğiniz alandaki kişilerle rol dağılımınızın doğru olmasına izin verin, çarpık roller sizi ve karşı tarafı yormaktan ve hayallerinizi ötelemekten başka işe yaramaz. Basit bir örnekle açıklarsak; bir ilişkiniz olsun istiyorsunuz. Siz çok verici bir insansınız bu alanınızdan dolayı farkında olmadan cinsiyetiniz ne olursa olsun; annenizin eşi, babanızın eşi, kardeşiniz ya da büyüklerinizin anne ve babası olmuş durumdasınız. İstediğiniz kişinin hayatınıza girmesi sizin eşinizi aldatmanızı beraberinde getirir. Neden? Çünkü, enerjisel düzeyde siz zaten evli ve çocuklusunuzdur. Bu basit örnekteki gibi iş hayatınızda, sosyal hayatınızda ve aile hayatınızda sadece kendi rolünüzde olun ve herkese kendi rolünde olması iznini verin.
Beklentilerinizden özgürleşip anda yaşamaya başlayın. Bunları bunları yaptım, ne zaman olacak, ne zaman olacak sorularını sormaya devam ettikçe hayallerinizi biraz daha kendinizden uzaklaştırırsınız. Bazı büyük değişimler sizin inançlarınızdan dolayı küçük adımlarla şekillenir. Burada ortaya çıkan değişimlere ‘eee hani hiç bir şey olmadı’ diyerek yokluk enerjisini yüklemeye başladığınızda yaratım çarkını durdurmuş olursunuz.
Değişimi hızlandıracak araç da inanç ve teslimiyettir. Bu insanın yüzleşmekten en çok kaçtığı ve kendine küçük değil çok ama çok büyük yalanlar söylediği yer. “Ben inanıyorum” sözünü çok sık kullanıyorsanız hala kendinizi Yaratıcı’ya inandırma aşamasındasınızdır ve içinizde o kadar çok inkar ve isyan alanı vardır ki onları dönüştüremeyeceğinizi düşünür ve kendi içinizdeki bu alanları redderesiniz. “Kendi inanç ve teslimiyetimi bilmeye ve kendime %100 dürst olmaya izin veriyorum” cümleleri sizin kendi içinizdeki alanın dönüşümündeki başlangıç noktasıdır. İçinizdeki tüm gerçekliği kendinize ifade etmeye izin verirseniz içinizdeki Nazi Subayının görevini sonlandırırsanız; kendi inancınızı ve teslimiyetinizi yaratmaya başlarsınız.
Bu aşamadan sonra hayatınıza mucizeler ışık hızında yaşamınıza dahil olacaktır.
26.06.2018
Spiritüel Rehber Yasemin Derya Metin