İnsanlık Planının AŞK Boyutu Zamanı
Dünyanın frekansı 21.12.2012 itibariyle çok hızlı bir şekilde artmaya başladı. Bu artış ile 2018 itibariyle insanlık planında aktif olan bir çok program kapanmaya başladı.
Bu kapanma sonucu daha önce insanlık planında izin verilen kaos boyutlarındaki deneyimlerin kısıtlanmasını beraberinde getirdi. Kaos büyütme görevlisi kişiler bu planı durdurabilmek adına çalışmalarını daha da yoğunlaştırmaya başladılar. Kendilerince özgür iradenin dünya planından önde olduğunu sanmalarından kaynaklanıyordu. Oysa ilahi gerçeklik her plan varoluş planı ile uyumlu olabildiğince sistemsel olarak aktivitesine izin verildiğiydi.
Bu tekamülsüzlerin var ettiği bir tanrısal tanrısal oyun. Tekamülsüz enerjinin yöneticisi bu yasanın çok iyi farkında ve aslında kendi zamanının dolduğunu biliyor, sadece oyunu elinden geldiğince uzatmak için kendisi ile iş birliği yapmışlara illüzyonlar yaratıyor. Onları bencil oyunu ile farklı farklı alandan yeniden ve yeniden programlıyor. Bu programın içinde çocuk ya da yetişkin her birey bulunuyor. Bu programdan çıkmanın yolu saf inanç, saf AŞK ve saf neşe.
Bu üç alanda çok fazla illüzyon var. Bu da üç alanın saflığının bozulmasına neden oluyor. Saflığı bozulan her alan kişinin yaşamında farklı farklı illüzyonlar yaratıyor. Kendinin AŞK yaşadığını sanırken ilahi gerçeklikte aşk olmayan bir oyun içinde oluyor.
Bunu en basit ifade ile şöyle anlatabilirim, lunaparklarda iç bükey ya da dış bükey aynalarla baktığınızda şişman zayıf ya da daha farklı hallerde kendinizi görürsünüz. Bedeniniz değişmez ama gördüğünüz değişir.
Bunu deneyimlemek isterseniz Türkiye’de ve dünyanın bir çok yerinde olan illüzyon müzeleri var. Oraları ziyaret edip, yaşadığınızın ve görülenin farklı olduğunu deneyimleyebilirsiniz. Bu fotoğrafta ben tavanda duruyor gibi görünsem de gerçekte ayaklarım yere basıyordu.
İşte böyle bir algı ile sunulan yaşamlar yaşayan çok insanlar var. Bu illüzyondan çıkmak ise kişinin özgür iradesi ile yapacağı talep ile değişiyor. Eğer kişi bu illüzyondan özgürleşmeyi talep etmezse dünyanın frekansı ne olursa olsun orada kendi frekansının yükseldiğini düşünerek yaşayabiliyor.
2018 yılı itibari ile insanlık planındaki aktif enerji AŞK enerjisi olmaya başladı. Bu enerji ile bağlantılı olarak dünya planında yeni doğumlarda sadece AŞK Boyutundan varolmuş ruhlara izin verildi. Bu bebeklerin yaşayabilmesi için biz yetişkinlerin insanlık frekansını arındırmamız gerekiyor. Dünya da bulunan çoğu yetişkinin farkında bile olmadığı gürültü, yüksek ses, hava kirliliği bu çocuklar için ölümcül bir alan. Yeni doğan bebeğin bu şartlara adapte olması çok zor. Çocuk bu ortama adapte olamadığı için ya sürekli hastalanıyor ya da sürekli ağlıyor. Eğer sorumluluk sahibi insansak bu çocuklar için hem fiziksel hem de enerjisel çalışmalar yapıp çocukların yaşayabileceği konuma dünyayı getirmeliyiz.
İki gün önce yaptığım sosyal medya paylaşımında enerjisel olarak aslında AŞK Boyutu bebekleri ve çocukları ile uyumsuz alanı ifade ettiğimi cuma akşamı yaptığım Sevgi Şifası meditasyonunda anladım.
Benim paylaşımım;
Kendi yaşam programımda en çok iyi ki dediğim durum anne olmayı programlamamış olmam.
İnsanları huzursuz eden bir insan dünya getirmediğim için içim rahat ve bunun için her gün şükrediyorum 🙏🏻
Büyüğü, küçüğü insanları rahatsız etmek için var olmuş insanların hepsi sanki bizim mahalleye toplanmış Yaratıcı’dan artık benim huzurumu alan tüm insanlardan ve onların annesinden huzur hakkımı talep ediyorum. Bende tüm yaşamlarımda her kimin huzurunu bozduysam bu konuda kendi sorumluluğumu yüzde yüz alıp, huzurunu bozduğum tüm insanlar için ilahi adalette yapmam gerekeni yapmayı seçiyorum.
Saygı yoksunu olduğum, bencil olduğum, umursamaz olduğum, kibirli olduğum tüm anlarıma AŞK şifasını yönlendiriyorum.
Bu yorumum bir çok insan tarafından ağır eleştiri aldı. Aldığım içsel mesaj “hiç birine cevap vermemelisin, bu hak ediş sınavı” oldu. Ben de yazılan yorumlara cevap yazmadım. Benim yorumlara sessiz kalma kendi sınavımdı. Ben sessiz kaldığım için; yaşadıklarımla ilgili üzülmüş olsam da ilahi olan cevabı meditasyon esnasında alabilecek dengede kalabilmiştim. Meditasyonda aldığım mesaj da “bu dünyayı AŞK Boyutu çocuklarına hazırlıyorsun. Onun için ses ve koku hassasiyetin çok arttı. Onlar bu dünyada bu koşullarda yaşam süremez ve dünyada yapmaları gereken insanları sıçratacak uyanışı gerçekleştiremezler. Sen onların yaşam koşullarını düzenlemek için tepkisel görünen paylaşımlarınla insanlara onların anlayacağı dilden farkındalık kazandırıyorsun.” Ben de görevimi yerine getirmeye devam edeceğimi, bu konu ile ilgili kendi yaşamımda kolaylık olmasını talep ettim. Umarım talebim de ilahi olarak kalıcı olarak cevap bulur. Sesler ve kokular gerçekten kontrolü kaybettiğinizde sizi cinnet geçirmenin eşiğine getiriyor. Bu da çok zorlayıcı.
Bu dünyada bu deneyimi yaşayan tek insan ben değilim. Bir çok insanın hayatı dışsal uyaranlar karşısında kabusa dönmüş durumda. Burada kişiyi yargılamak yerine bu dünyada dengesizliği yaratmak için ben ne yaptım sorusunu sorup, fark edilen alanları arındırmak gerekiyor.
Son dört yıldan beri dış uyaranlarla rahatsız olduğum her an “bu yaşam ya da geçmiş yaşamlarımda aynı durumu yaparak her kimi rahatsız ettiysem bunun sorumluluğunu yüzde yüz alıp, arındırmayı seçiyorum” niyetini yaparak kendimi odakladım. Enerjisel ve bilinç düzeyinde çalışmalar yaptım ve hala da yapıyorum. Şu an bu yazıyı yazarken bile dışarıdan yüksek sesle müzik dinleyen bir insanın etkisine maruz kalıyorum. Yani bir şeylere sadece niyet etmek bu konuyu değiştirmiyor, taşınmak bir şeyleri değiştirmiyor. Değişim bir birimize farkındalık kazandırarak ve hepimizin eylemlerini değiştirerek olacak.
Pandemi sürecinin bana en çok gösterdiği alan saygı oldu. Saygısız hale dönüşen çok fazla insan olduğunu gösterdi. Hepimiz evlerde kaldık. Evde kaldığım süreçte ben kendi içimde çok mutlu ve huzurluydum. Ancak bu huzur hali ben diğer insanların konforlu yaşaması için her şeye azami dikkat göstersem de komşular aracılığıyla ya da dışarıdaki insanlarla bozuluyor. Onlar her ne yaparsa yapsın; bu insanlık planında kendi sorumlu olduğum alanın arınması için Yaratıcı’ya verdiğim sözü yerine getireceğim. Bu konuda da kendi sorumluluğumun ötesindeki her alan için Yaratıcı’dan yardım talep edeceğim. Sosyal medyadan ya da fiziki dünyada insanlar benim konforumu bozmak için ne kadar taciz ederse etsinler; ben de bu dünyaya da fazla AŞK enerjisini davet edeceğim. Bu daveti kendim için yapmıyorum. Dünya ve AŞK boyutundan gelen ruhlar için yapıyorum. AŞK Boyutu bebeklerinin, sonrasında çocuklarının ve yetişkinlerinin bu dünyada daha konforlu yaşaması için yapıyorum.
Ben varoluşumda her boyutta çok fazla yaşam sürdüm kendimi hayatta tutmanın yolunu biliyorum. Zorlansam da hayatta kalmanın yolunu biliyorum. Bu yeni gelecek ruhlar daha önce hiç kaos boyutunda deneyim yaşamayan ruhlar. Onun için kaos boyutunda ne yapması gerektiğini bilmiyor. Bu yeni neslin geleceğinden hepimiz sorumluyuz.
15.08.2020