
Işığın Dengesi ve Yeni Enerji
Dünyasal ışık ve karanlık ölçümü için önemli olan tarihlerden biri olan 23 Eylül’e yaklaşıyoruz. Öncesinde 14 Eylül’de gerçekleşecek bir dolunay var. Her iki tarihe ilerlerken enerjisel olarak güçlü bir düğüm olan 13 Eylül tarihi de bu yıl çözülmeye başlayacak.
Bu zamanlar bireysel ve kolektifte bizi dönüştürmek için çalışan enerjiler. Eski enerjiye tutunuyorsanız yaşamınızda daha fazla huzursuzluk ve mutsuzluk yaşamanız olağan bir süreç. Yeni enerjiye uyumlanmayı kabul ettiğinizde de o zorlu enerjiyi çözülme için fırsata dönüştürebilirsiniz.
Yazdığım yazıların bir çoğunda ortaya çıkan bir çok bilgiyi yazarken sizinle birlikte öğreniyorum. Az önce yazdığım 13 Eylül tarihi gibi. Bu da şu demek oluyor; ne yapılması gerektiğini bende bilmiyorum.
Sadece bu zamana kadar ilerlerken yolculuğumda dönüşümü kucakladığımda her şeyin mucizevi bir şekilde gerçekleştiği oldu. Benim hayatım her an pür neşe ve pozitiflikle ilerlediğini sanmayın. Ben ve ailem de bir çok insani sorun yaşıyoruz. Sadece benim yaklaşımım şu oluyor. Bu yaşadığımızın şu an ben bilmesem de bir sebebi var; Allah’ım kolay kabullenmeyi ve süreçteki her şeyin hızlı ve kolay çözümlenmesi için yardım istiyorum.
Bu konularla ilgilense de ilgilenmese de her insan dünyanın planına uyumlanması için ayarlanıyor. Bu ayarlanmaya kişi ne kadar direnç gösterirse o kadar zorlanıyor. Ne kadar gelenin hayra olduğuna odaklanır ve eskiye tutunmazsa kolaylaşıyor.
Ben böyleyim demek artık hiç bir insana mutluluk alanı yaratmayacak. Amma illa oraya tutunmak isteyen insanlar varsa onlarda seçimlerinin sonuçlarını yaşayacaklar. Bencillik bu yolculukta her insanın bırakması gereken araç. Yeni enerjide bencilliğe yer yok. Ben merkezinde olmak ilk aşama olup sonrasında Ben BEN’im bilincinde güçlenmek gerekiyor. Bunu da ancak siz yapabilirsiniz. Dışarıdan yapılan hiç bir çalışma sizi Ben BEN’im bilincine eriştiremez. Kendinizi gözlemleyerek; kendinize zaman ayırarak bunu siz gerçekleştirirsiniz. Kalben Ben BEN’im bilincinde yol almayı isteyen hiç bir insanın yaşamında onun gerekliliklerini yerine getirmesini engelleyen bir durum varlığını sürdüremez. Tüm bahanelerinizin hedefi sizin zamansızlığınız olacak. Ancak o da bir yanılsama. Siz gerçekten kendinizi Ben BEN’im odağına almak istemediğiniz için her şey kaotik hale gelir ve siz kaotik alana odaklanarak tüm enerjinizi ve zamanınızı oraya aktarırsınız.
Artık bahaneler alanından çıkıp gerçekten dürüstçe yol almayı seçmek sizi ışık odağına taşır. Eski bulduğunuz bilinçaltı programları ile sadece kendinizi kandırır ve bir çemberin içinde dönüp durursunuz.
Yazıya son noktayı yüce gönüllü Mevlana koysun.
Işık ışıktır görene, ışıktan köre ne?
Bilmeyen ne bilsin seni, Gamlanma deli gönül..
Gönülden anlamayana, Bağlanma deli gönül..
İçi tatlı özlü yemiş, Kırıldıkça ballanır
Sendeki seni koyup, Avlanma deli gönül..
Bu görünen ben değilim, Ben ben dediğim nedir?
Dilimle söz söyleyen, Sözü söyleten midir?
Baştan ayağa gömleksem, İçimdeki ben midir?
Sureti ben sanıp da, Avlanma deli gönül..Sinenin içindekini, Aldanıp gönül sanma
Varacağın o menzili, Tesbih, seccade sanma..
Attığın üç beş adımla, Yollar tükendi sanma
Yolların başındayken, Sallanma deli gönül..
Padişaha vasıl olan, Elbet olur padişah
Sırların sırrı onda; La ilahe illAllah..
Görmeyerek yol yürüyen, Bela bulur ahü vah
Sarayda vahdet vardır, Canlanma deli gönül…
12.09.2019
Spiritüel Rehber Yasemin Derya Metin