Sessizlikle Adaletsizliği Desteklemek
Yazıları yazarken bu yazının çıkış hikâyesini paylaşmak herkesin hayatında başka bir neden sonuç ilişkisine dokunduğundan böyle yazmayı seviyorum.
Cumartesi bulmam gereken bir belge nedeniyle uzun zamandır bakmadığım yerlere baktım. Orada yıllar önce Taksim’de İsrail’in Filistin’e yaptığı saldırılara tepki göstermek için çocukların bu savaşa olan tepkilerinden olan resimlerin olduğu bir sergi gezmiştim. O resimleri de kartpostal yapmışlardı. Bir tane almıştım. Hayatımda bir konunun şifalanmasını istediğimde o konuyu yazıp, şifa için tuttuğum kutu içine savaşın yaralarının şifalanması içinde koymuşum. Koyduğumu da unutmuştum. Cumartesi yeniden bu konuyu hatırladım. O kartpostalı bulmamın dünyasal yaşanan eşzamanlılıkla bir bağı da vardı. Cumartesi günün girdiğim saatlerin başında bu defa İsrail İran’a saldırmıştı. Ancak o kartpostalla veya İsrail – İran saldırıları ile ilgili ne yapmam gerektiğini anlamıyordum.
Pazar akşamı yaptığımız Gümüş Mor Alev Şifa çalışmasında İran’a da enerji yönelince gruptaki arkadaşlardan kalbi evet diyenlerin çalışma yapmasını istedim.
Bugün iki arkadaşımla gerçekleştirdiğimiz iletişimde insanlık olarak bizim zulme ya da zorbalığa sessiz kalmamamız gerektiğini fark ettim.
Adaletsizliğe sessiz kalmamızın çeşitli nedenleri var. Bunlar; durumu umursamadığımızdan, gücümüz yetmeyeceğine olan inancımızdan, biz tehlikede olacağımıza dair öngörüden dolayı korkudan ya da kalbimizdeki niyetin doğru anlaşılmayacağını hissettiğimizden sessiz kalabiliyoruz.
Ben yaşanan adaletsizlik, zorbalık ya da zulüm adına ne demeyi tercih ederseniz bu konuda sessiz kalma nedenim umursamamaktan değil diğer üç konudan biri ya da bunların kombinasyonlarından kaynaklı olduğunu fark ettim.
Konu bana kendini savaş olarak açmış olsa da aslında dünyadaki gözümüzün gördüğü ya da görmediği herhangi bir yaratılmışın zorluk yaşamış olması. Bu nedenle çok geniş ve derin bir konu.
Dünyasal olarak hakkı yenilen herhangi bir yaratılmışın ilahi olarak hak ettiği dünyasal konfor adına fiziksel olarak yapmamız gerekenler varsa bunları barışçıl yolla yapabilecek bilgelikte ve cesarette olmamız gerekiyor ki bu alanda kendi alanımızı ya da destek olmaya çalıştığımız yaratılmışın alanını daha da dengesizleştirmeyelim.
Eğer fiziksel olarak bir şey yapamıyorsak burada da eylemsiz kalmamamız gerekiyor. Dua ederek Allah’a bu zulümden razı olmadığımızı beyan edip, yardım isteyebiliriz. Yaptığımız şifa çalışmalarını dünyada yaşayanlara ya da vefat edip, dünyadan ayrılmışlara ilahi izinli olduğumuz kadarıyla paylaşabiliriz.
Adaletsizliğe zihinsel düzeyde sessiz kalsam da bir süreden beri Youtube videolarının açıklamalarına yazdığım niyetle ruhum zulme sessiz kalmamayı seçmiş. Bu seçimi için de ruhuma teşekkür ediyorum.
Dilerseniz sizde bu niyeti kullanabilirsiniz ya da kalbinizde olan başka bir niyeti çalışmalarınızda kullanabilirsiniz. “Bu meditasyonun enerjisi ilahi süre boyunca Yaratıcı’nın izin verdiği cansız diye tanımladıklarımızın madde bütünlüğü ve verimli hizmeti devam ederek, bitkilere ve hayvanlara onların beden frekansına ve oluş haline uygun, ilahi olarak hak eden insanların özgür irade seçimlerine, ruhsal planına, beden frekansına ve yaşam frekansına uygun olarak AŞKa hizmet koşulu ile benim de beden ve yaşam frekansıma uygun olarak hepimiz için ilahi huzurla paylaşmam uygun olan yaratılmışlarla ilahi zamanda ve ilahi yasalara uygun Yaratıcı’nın koruması ile paylaşmaya niyet ediyorum. Dünya’nın ve Gaia’nın ilahi şifasına dahil olması uygun alanları da Dünya’nın Koruyucularına Yaratıcı’nın izni ile teslim ediyorum.”
Bu konu yavaş yavaş şekillenmeye başladığın andan itibaren de zulme sessiz kalıp, zorbalığın büyümesine dolaylı olarak sebep olduğum ve bu zulümden etkilenen yaratılmışlar adına dua edemediğim zamanlar için tövbe ettim. Tövbeye başlamış olsam da kalbim o tövbenin tamamlandığını hissetmiyor. Hissedinceye kadar tövbe etmeye devam edeceğim.
Yazıyı yazmaya başlamadan önce bulduğum kartpostalın arkasına “Zulüm karşısında dua edip, Allah’tan yardım dilemediğim için ölen tüm yaratılmışlardan özür diliyorum. Allah’tan her boyutta olan zulüm gören yaratılmışlar için yardım istiyorum” diyerek kendi küçük duamı yaptım.
Eğer siz hayatınız içinde kendi zannınızda değil de Allah katında gerçekten adaletsizliğe uğradınızsa, size destek olmayı ruhsal olarak planlamış olsanız da bu duruma sessiz kalmış insanlar için de Allah’tan adalet talep edebilirsiniz.
Dilerim her birimiz kendi kalbimizdeki sevginin gücü ile siyasetin oyunlarına düşmeden Allah’ın adaletinin insanlık planında da gerçekleşebilmesi için dualarımızla ve saf niyetli eylemlerimizle cesaretle, barışın uyumu ile, ışıkla donanmış bilgilerimizle değişimi gerçekleştirebiliriz.
Not: Yazı görseli, Sergiden almış olduğum kartpostal.
16.06.2025