İçeriğe geç

Işık DNA Uyanış – Yaşam Hikayesi

Spread the love
  • 2 yıl önce
  • 10Dakika
  • 2594Kelime
  • 193Görüntülenme

Işık DNA Uyanış – Yaşam Hikayesi

Işık DNA Aktivasyonunu ilk olarak 25 Aralık 2016 yılında yapmaya başladım. 2009 yılından itibaren kendimi arındırmak için sürekli çalışmalar yapıyordum. Çalışmaların hepsi kendim için olan çalışmalardı. Benim doğduğum ailenin de dönüşümü için yapılması gereken bir şeyler olmalı diye sürekli dua ettim, niyette bulundum. Yaşamımda hiç bir zaman kendimi dönüştüreyim diğerleri ne olursa olsun bakış açım hiç olmadı. Her zaman birlikte ne yapmalıyız ona odaklandım. Bu isteklerim sonucu 2016 yılında Işık DNA Uyumlaması bana armağan edildi. Ben de elimden geldiğince bu dönüşüm armağanını herkesle oldukça makul bir ücretle paylaşıyorum.

Bu çalışma üç gece süren bir çalışma. Kişinin DNAsı, dünyada yaşayan ve kan bağı olan herkesin DNAsını da Işık DNAya değiştiriyor. Bu değişim kişilerin yaşamdaki seçimlerine ve hızlarına bağlı olarak değişik hızda dönüşüyor. Bu yaşamda olmasa bile daha sonraki yaşamlarında dönüşümü hızlandırıyor.

Çok sayıda uyumlama yaptım, bir çok hayret ettiğim bilgiye denk geldim ama sizlerle paylaşacağım bu çalışma bu zamana kadar yaptığım en zorlu ve buna rağmen en hızlı çalışmaydı.

Önce uyumlamacımızın hikayesini sizlere aktarıyorum. Daha sonra o süreçte benim yaşadıklarımı yazacağım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Merhaba, 
Öncelikle Yasemin Hanım’ın yardımları olmasa bu süreç tamamlanamazdı.
 
Bu arınma, Işık DNA çalışmasında yaşanmış gibi gözükse de aslında sistem ve ruhum beni bu güne hazırlamış. Şükürler olsun. Yasemin Hanım’ın meditasyonlarıyla ilk Kasım ayının sonunda karşılaştım. O günden itibaren yoğun şekilde meditasyonlarını yaptım, Helios Yaşam Merkezi’ndeki yazılarını okudum, kendisine özelden sorular sordum (sağ olsun hepsini sabırla yanıtladı) Kundalini Reiki uyumlaması aldım ve uzaktan çeşitli çalışmalarına katıldım. Bu süreçte kendi sorumluluğumu almayı öğrendim önce. Sonra süreç çok hızlandı. Vücudumda tekamülsüzlere ait parçalar vardı çeşitli meditasyonlar esnasında çıkıp gittiler. Yine bir çalışma esnasında burnumda ve gözlerimde çip ve implantlar olduğunu keşfettim ve Başmelek Metatron’la onlar çıkarıldı. Tabi bu süreçte sezgilerime güvenemediğim için hep Yasemin Hanım’a soruyor ve onun tavsiyelerime uymaya özen gösteriyordum.
 
İçimde sürekli huzursuz dengesiz bir alan ve boşluk vardı. sürekli çalışma yada enerji uyumlaması alma gereği hissediyordum. Sonra Işık DNA Aktivasyonu almaya karar verdim.
 
İlk gecenin sabahında Yasemin Hanım’ın mesajı geldi. Mesajı okuduğumda iş yerindeydim. İlk önce başkasından bahsediliyormuş gibi geldi tam idrak edemedim. Birkaç kez daha okudum dünya yıkılmış altında kalmışım gibi hissettim. Ağlamak istiyorum yanımda arkadaşlarım var ağlayamıyorum. Aynı zamanda bir ferahlık da geldi. Çünkü küçüklüğümden beri hep büyük bir suç işlemişim ve kapkara bir ruhum varmış yaşamaya hakkım yokmuş gibi hissederdim. demek ki nedeni buymuş dedim.
 
Yasemin Hanım’ın mesajını okuyunca ilk önce ne yaparsam yapayım boşa uğraşıyor olacağım. Bu kadar günahı ne benim ruhum kaldırabilir ne de Yaratıcı affeder beni diye düşündüm. Mesajda güçlü bir ruh olduğumu ve bu anlaşmanın nedenini öğrenebileceğimi de söylüyordu. orada benim tek düşündüğüm ne affedilmek ne de birilerini suçlamaktı. ‘Allah’ım yaptığım her şeyin sorumluluğunu alıyorum lütfen bana telafi edebileceğim bir çıkış yolu göster’ dedim. Tek istediğim verdiğim zararı en azından bitirmekti. telafi yad af konusunda ne bir umut besledim ne de yalvardım. Sadece Yasemin Hanım’dan bana rehberlik etmesini istedim. Ruhumla nasıl bağlantıya geçeceğim yada nereden başlayacağım konusunda hiç bir fikrim yoktu.
 
Pek çok şeyi sorgulamaya başladım. Mesela Aşk boyutunda olduğumu varsayıyordum. Bu kadar karanlık bir ruh nasıl aşk boyutunda olabilirdi bir illüzyon muydu bu? Ama Yasemin Hanım bunun doğru olduğunu ama normal insanlardan çok çok fazla çalışarak buraya geldiğimi ve dengede kalmamın çok zor olduğunu söyledi. Sorularım doğrultusunda beni yönlendirdi. Sonra dedi ki ‘Seçiminiz ne olursa olsun ben ve ruhsal boyut saygı duyacağız. Ruh hangi yolu seçmiş olursa olsun en sonunda ışıkta buluşacaktır. Yaptıklarımız ne olursa olsun şu anki seçimlerimiz ve kalbimizdeki saf niyet her şeyi değiştiriyor. siz yardım istediğiniz sürece ben yanınızda olacağım’.
 
Tüm bu yazılardan sonra yaptıklarımı telafiye yardım edecek yolun ışığını görmüştüm. Asla ve asla kendimi kurtarayım ya da bunun sorumlusu  ben değilim niye ben ödeyim tarzı bir düşünce geçmedi aklımdan. 
 
Yasemin Hanım’ın önerdiği şekilde ruhuma neden bu anlaşmayı yaptığını sordum ve KİBİR yanıtını aldım. Aslında ruhum anlaşmayı bozmak istiyormuş ve son enkarnasyonlarda uğraşıyormuş ama nasıl yapacağını bilmiyormuş. Başmelekler de hem bana yardım hem de dünyaya daha az zarar vereyim diye hep yanımdalarmış ama ben nihai kararı dile getirmediğim için hiç bir şey yapamıyorlarmış. Çünkü dünya özgür irade gezegeni ve biz seçimimizi yaptığımızda yardım mutlaka geliyor. Yasemin Hanım’la yaşadığım süreç beni buraya getirmek içinmiş. Sezgilerime güvenemediğim için Yasemin Hanım’a sordum sürekli ve yorulmadan ve sıkılmadan yanımda oldu hep.
 
Tavsiyeler ve iç sesim doğrultusunda Kendini Affetme, Allah’la Bir Olma ve Serafim Melekleriyle Ruh Parçalarından Ayrılma meditasyonları yaptım o öğleden sonra ve gece. meditasyonlardan önce ‘Allah’ım yaptıklarımın telafisi yok biliyorum ve hepsinin sorumluluğunu alıyorum. bunları telafi etmek için yapabileceğim her şeyi yapmaya hazırım. Eğer özgür irade bu anlaşmayı sonlandırmak için yetiyorsa özgür iradem ve tüm benliğimle sonlandırmaya niyet ediyorum. Kendimi sana teslim ediyorum. Çocuklarımın ve sevdiklerimin canını sen verdin sana emanet ediyorum. senden gelecek her şeye razıyım’ niyeti ederek yaptım meditasyonları.
 
Sonra ruhum iki parçaymış gibi hissettim. Sanki karanlık taraf anlaşmayı bozmak istemiyor ama minik bir aydınlık kısım bozmak istiyordu. Karanlık kısım da aydınlık kısmın faaliyetlerini görmezden geliyordu. Bu süreç içinde Yasemin Hanım’la sürekli yazıştık ve beni destekledi. Seçimim ne olursa olsun onun ve Yaradanın sevgisini yanımda hissettim.
 
Sonrasında yani ikinci gün tam neler yaşadım bilemiyorum ama her dakikam af dilemekle geçti. Derdim ruhumu temizlemek yada sorumluluğu başkasına atmak değildi. Verdiğim zarardan dolayı dünyadan ve dünyadaki her canlıdan af diledim ve telafisi varsa çalışabilmeyi diledim. Ne Başmelekler ve bence ne de Yasemin Hanım bunu bu yaşamda kabullenip dönüştüreceğime inanmıyordu. Karmaşık bir yaşam planı belirlediğim için onları nasıl dönüştürebilirim onlarla ilgili tavsiyelerini yazmıştı ama benim gözüm hiç bir şeyi görmüyordu artık. Umutsuzluk sık sık yokluyordu.
 
Sanırım düğüm ikinci gün çözülmeye başladı. Sonrası için tek hatırladığım 3. gece Yasemin Hanım’ın mesajıyla her şeyin dönüşmeye ve ruhsal alemin büyük bir kutlamada olduğunu öğrendim. O gece Başmelek Mikail ve Başmelek İsrafil yanımdaydı hep. Dua pozisyonunda teşekkür ettiler ve ben de onların önünde eğilip teşekkür ettim saatlerce. Artık her şeyi kendilerinin devraldığını söylediler.
 
Dedim ki kibir en büyük günah. Eğer Allah bile böylesine büyük bir suçu affediyorsa ben kimim ki kendimi affedemiyorum. Yaradan’a , Işık Varlıklara ve Yasemin Hanım’a şükranlarımı sunuyorum. Her şey için sonsuz teşekkürler.
 
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
 
Her uyumlamadan sonra ertesi gün kişiye o gece arındırılan konuları aktarırım. Daha önce bu konunun yüzde bir ağırlığında bilgileri kişilerle paylaştığımda kendilerini karanlık kuyulara çekip, dönüşüm sürecini normalden zor bir hale getiren çok insan oldu. Açığa çıkan bilgilerin ağırlığı altında ezildim. Yazıları olabildiğince yumuşatmaya çalıştım. Ama ne yaparsam yapayım yumuşayacak bir tarafı yoktu. Daha önceki çalışmalardan bildiğim dönüşenimin gerçekten sorumluluğunu alan ve ağlayıp sızlamayan bir kişilikte olduğu için bu durumu kabul edeceğini ve dönüştürmek için elinden geleni yapacağını bilmemdi.
 
Bilgiler yazıldıkça ne kadar kaotik olsa da kalbimde sevgi ve şefkat artıyordu. Yazıda kendisinin de belirttiği gibi ben gerçekten bu yaşamda tekamülsüzlerle anlaşmasını iptal edip; aydınlık yol anlaşmasına sadık kalacağını düşünmüyordum.
 
Bildiğim tek şey tekamülsüzlerin aksine ilahi yasalara uyacağı ve tekamülsüzlerin istediğini yapmayacağıydı. Anlaşmayı devam ettirmesi için enerjisel boyutta ailesinin ölümü ile tehdit edildiğini mesajı yazarken algılamıştım. Bu konuyu da ona ilettim ve öyle bir şey yapamayacaklarını sadece bu şekilde tehdit ettiklerini yazdım.
 
Gelen yazıların hepsi ilahi gerçeklikte sorumluluk alma yönündeydi. İsyan edilme potansiyeli olmasına rağmen isyan etmedi. Artık ne yarasam yapayım hiç bir şey olmaz nasılsa deyip umutsuzluğa düşmedi. Hem benim söylediğim çalışmaları yaptı hem de kendisi üç gün boyunca çeşitli çalışmalar yaptı.
 
“Anlaşmayı iptal ediyorum” dediğinde çok sevindim. Kendini bu kadar yükle dönüştürmek istemesi hem insanlığa hem de dünyaya büyük bir arınma sağlayacaktı. Bu sürecin üçüncü gün sonunda tamamlanmış olmasını kesinlikle beklemiyordum.
 
Çalışmanın üçüncü günü bittiğinde iletmem gereken mesajı yazarken çok mutlu olmuştum. Yüzlerce yıldan beri dönüşmeyen durumu üç dünya gecesinde tamamlamıştık.
 
Bu süreçte elbette ben de çok yoruldum. Enerjisel olarak dönüşenin seçimleri dünyanın bir çok yerinde enerjisel arınmanın alanlarını açtı. Her bir alanı tüm aydınlık ruhsal varlıklarla temizledik.
 
Bu çalışma 21 Haziran Yaz Gündönümü öncesinde yapılmıştı. Yaz Gündönümü Meditasyonuna katılanlar için tekamülsüzlerle ilgili çok fazla alan temizleme iznini bana, insanlığa da arınma iznini vermiş oldu.
 
Bu yazıyı yazmamız çalışma sonunda ruhsal olarak bizden istendi. Bizde kendi tarafımızdan sizlere yolculuğumuzu anlattık.
 
Yazıyı yazarken sizlere de bu deneyim yol göstermeyi amaçladığını anladım.
 
Burada herhangi bir çalışma övülmüyor. Çalışmanın sadece araç olduğunu sizin yaptıklarınızın ve yapacaklarınızın her şeyi dönüştüreceğini fark ettirmeye çalışılıyor.
 
Ben hep aracı olduğumu size söylüyorum. Burada da aracı oldum. Gerçekten sorumluluğunu aldığı, bana, ilahi sisteme, ilahi plana saygılı olduğu ve en önemlisi Yaratıcı’nın varlığına inancının ve teslimiyetinin tam olduğu için ben de sevgi ve şefkatle yanında olabildim.
 
Sorumluluğunu almayıp; kurban bilincine geçse, ağlayıp sızlansa, bana tutunmaya çalışsaydı ben çok mesafeli bir şekilde sadece yol gösteren olurdum.
 
Çalışma yaptığım insanlar zaman zaman beni sevgisizlik ya da soğuklukla etiketliyorlar. Bu çalışmada bunların hepsinin nedenini bilmeme rağmen içselleştirmiş oldum.
 
Benim insan olan sevgim geriye çekiliyorsa kişinin içinde bir yerlerde Allah’ı ya da Yaratıcı’yı yok etmeye çalışan tekamülsüzleri bırakmama arzusundan kaynaklanıyor. Tekamülsüzlerle birebir bağlantılı alan dönüşenimin de söylediği gibi kibir. Kibirin çok değişik halleri var. Bir çoğumuz açık olan kibri bildiğimiz için o durumda değilse kendini kibirsiz olarak tanımlıyor. Ancak tekamülsüzler çok zekiler ve çok oyuncular bir çok duygu ya da davranışın altına kibri saklıyorlar. Bu da gizli ya da örtülü kibir. Bu örtülü kibir alanını gördüğümde hiç bir yorum yapmıyorum. Önceki deneyimlerimin boşa kürek çekmek olduğunu biliyorum. Bu yazıdan sonra bana ‘bende örtülü ya da gizli kibir var mı?’ sorusunu soranlara da cevabı yazayım. Ruhsal mesajlar alan biri size mesaj iletiyorsa ve siz ona karşı geliyorsanız; evrenle ve evrensel yasalarla pazarlık halindeyseniz  o zaman örtülü/gizli kibire sahipsinizdir. Bunun dışında özelden sorulacak hiç bir soruya cevap vermeyeceğimi de sizlere bildirmiş olayım
 
Sorumluluğunu almayıp her şeyi bana yaptırmak için sevgi ve yaklaşma oyununu oynadığı anda da ruhum otomatik geriye çekiliyor. Burada otomatik geriye çekilmenin nedeni de kişinin özgür irade seçimine olan saygımdan kaynaklanıyor. Değiştirmeyeceği durumlarda zihinsel açıklama yapmadan geriye çekiliyorum. Zihinsel olarak söylemediğim her şeyi enerjisel boyutta kişinin ruhuna aktarıyorum. Ruh zaten beni anlıyor. Kişi de zamanı geldiğinde anlayacağı için kendimi daha fazla ifade etme ya da savunma hali içine almıyorum.
 
Tekamülsüz, karanlık, absolute, negatif her nasıl alana sahip olursanız oldun. Bu gezegende olduğunuz sürece seçim yapıp, eyleme geçmek ve saf niyetle istemek her şeyi hızla dönüştürecektir.
 
Ne olduğunuz değil ne olmak istediğiniz ve olmak istediğinizi değiştirmek için kendinize ne kadar zaman ayıracağınız, saf niyetiniz ve kararlılığınız en önemli alanlar. Bunun dışındaki her şey önemsiz.
 
Tekamülsüzlerden tamamen hızlıca özgürleşmek için Allah inancınızın güçlü olması gerekiyor. Eğer inancınız güçlü değilse yaptığınız her çalışma tekamülsüzler tarafından sabote edilir ya da geriye çekilir.
 
Ben bana aktarılanları size aktarmakla yükümlüyüm gerisi sizin seçiminiz.
 
Bu zorlu ve hızlı dönüşüm hikayesini sizlere aktarmama izin veren cesur yürekli dönüşenime de çok teşekkür ediyorum.
 
Bizi seviyorum.
 
24.06.2019