Gülmeye İzin
Bu yazı kahkahanın fizyolojik olarak nasıl ortaya çıktığını düşünüp, bir yazı okuduktan sonra ortaya çıkmak istedi.
Her insanın kahkahasının kişiyi tanımlama alanı olduğunu annem ve kardeşimle gittiğimiz Lüküs Hayat müzikalini izledikten sonra annemin “oyun esnasında bol bol güldün” demesinden sonra fark ettim. Evet müzikalde çok kahkaha attım ama annemin duyması şaşırtıcı gelmişti. Çünkü yanlış hatırlamıyorsam bizden üç sıra geride oturuyordu.
Sonra Fıstık benim kahkahamın her aşamasını taklit ettiği için Fıstık’ın çıkardığı seslerle kendi kahkahamın özel melodisini inişini çıkışını fark etmiştim.
İnsanların topluluk içinde daha nazikçe kahkaha atsam da insanların kahkahamdan rahatsız olduğunu fark ettim. Bu alan aracılığıyla ters dünya titreşim boyutunu büyütmüş müyüm diye enerjisel düzeyine baktığımda onun da öyle olmadığını fark ettim.
Kahkahanın bir ön adımı olan gülmeye bir çok insanın izin veremediğini fark ettim. Enerjisel olarak beyinde oluşmuş herhangi bir fizyolojik sorun yoksa insan bedeninde gülmemek doğal hal değil. Bu doğal olmayan hal bebeklikten itibaren bireyin diğer insanlardan aldığı tepkileri ile şekilleniyor.
Güzel olan şu ki; her nasıl bir yaşam yaşamış olursanız olun, gülmeyi yaşamınızın bir parçası haline getirmeyi beyne öğretebilirsiniz.
Resmi yaparken benim dikkatimi çeken alanlardan biri kişi özgür iradesi ile birilerine gülme enerjisini verdiğinde bu yaşamı canlı bir insan olarak sürdüremiyor. Ölü bir enerji ile hayat sürüyor. Ruhsal olarak çok durağan ve ruhsal öğretileri deneyimlenmeden tamamlanan bir hayat oluyor.
Gülmesi engellenen insanlardansanız üçüncü çakranıza ve boğaz çakranıza sık sık çalışma yapın. Dünyanın frekansının yükselmesini istemeyen insanlar diğer insanların en çok bu iki çakrasına müdahale ediyor. Eğer gülme enerjiniz de yaşamınızda yoksa o zaman sizi koruyan ekstra koruma alanınız olmamış oluyor. Bu sebeple de bu müdahalelerden çabuk etkilenirsiniz.
Resmi yaparken bir sürü şarkıdan gülme ve gülümseme ile ilgili melodi geldi. Hemen her ortaya çıkan her melodiye ho’oponopono yaptım.
Bunun olması için direkt söylenilen bir söz hatırlamasam da iş hayatında ve okulda ben daha az güldüğümü fark ettim. İşte burada gülen kadına erkeğe söylenilen bir sürü deyim ve etiketi fark ettim. Tabii yine bunlara da yine ho’oponopono yaptım.
Resim bittiğinde ise şunu hissettim kahkaha melek boyutundan meleklerin insana armağanıymış. Bu da insanın frekansını hızlıca yükseltiyor. Bu güzel armağanınızdan vazgeçmeyin lütfen. Kendinize sık sık gülme izni verin ve gülmeyi hatırlatın.
Kendinizi her zaman saygı odağında yaşamaya odakladığınızda ve bu niyetle yaşamaya başladığınızda her nerede gülerseniz gülün bu davranışınız yersiz diye tanımlanmaz ya da siz saygısız diye nitelendirilmezsiniz. “Bu dünyada yaşayan her insanın özgür irade seçimine saygı duymayı seçiyorum. O an yaşadığı tüm deneyimi onurlandırıyorum. Neşenin ona şifa olmasına izin veriyorsa o an neşeye zarafetle kanal olmayı seçiyorum” niyetini yaparsanız kendini yaşadığı deneyim içinden nasıl çıkaracağını bilemeyenlere de gülümsemeniz, gülmeniz ya da kahkahanızla şifa olmaya başlarsınız.
Kendi hayatınızda güldüğünüz için yaşadığınız olumlu olmayan deneyimler varsa da bütün hepsine şu niyetle şifa yönlendirebilirsiniz “bu yaşamımda gülümsediğim, güldüğüm ya da kahkaha attığım için bana söylenen pozitif olmayan bir söyleme ya da davranışa maruz kaldıysam hatırladığım hatırlamadığım her şeyi şifalandırması için evrensel gerçeklikteki saf neşe enerjisini yaşam anlarıma yönlendiriyorum” niyetini yapabilirsiniz.
Ben resmi fiziksel ve enerjisel olarak tamamladıktan sonra da şu niyeti yaptım “gülümsememi, gülmemi, kahkahamı, mutluluğumu, neşemi, keyfimi AŞK korumasına alıyorum.”
Bu yazıya rağmen hala kendinize gülme iznini içsel huzurla veremiyorsanız da şu çalışmayı kendinize içsel huzurla izin verinceye kadar yapın. “Kendime gülme iznini vermemi engelleyen tüm hatalı verilerim ve anılarım özür dilerim. Bu zamana kadar sizi arındırmadığım için lütfen beni affedin. Bana arınma fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum. Bana mucizelerin kapısını açtığınız için sizi seviyorum.”
Neşeyi kendi içinizde tanımlayamıyorsanız da aşağıdaki meditasyonu yapabilirsiniz.
Her ne yaşarsanız yaşayın bol bol güldüğünüz anların yaşamınızda arttığı zamanlar diliyorum.
29.07.2020